Memleketin köftesi bol. Manisa Turgutlu’da ise geleneksel olarak tava köftesi olarak anılan ve Ege’ye Makedonya göçmenleri tarafından getirilen leziz bir köfte çeşidi var.
Eskiden bakır sini olarak tabir edilen büyük tepsilerde pişirilen köfteler, zamanla sac tavalarda yapılmaya başlanmış. Pide ile servis edilen; buhar ve bol tereyağı ile yumuşatılmış pidesi ve baharatsız hazırlanan kıyması, ile insanın ağzında ve midesinde inanılmaz tatlar bırakan bu köftenin bayrağı 1945 yılından beri Atman ailesinin elinde. 1947 yılında Makedonya’dan gelerek Manisa Turgutlu’da sekiz masalı küçük bir köfteci açan Şevki Atman’ın yerinde şimdi oğlu Hamdi Atman var. Onun oğlu Şevki Atman ise ikinci şubenin başında. “Dedemin adı Şevki, babamın adı Hamdi, benim adım Şevki, çocuğumun adı Hamdi… Şevki oğlu Hamdi, Hamdi oğlu Şevki, Şevki oğlu Hamdi diye gidiyor bizim kuşak.” diyen Şevki Atman, dedelerinden kendine miras kalan köftecilik mesleğini kendi çocuğuna bırakacak. Dişi ve tırnağıyla kazıyarak bir müessese haline getirdikleri Gamalı Köftecisi, her daim işin başında olma, kanaatkârlığı ve helal kazancı tek geçer akçe kabul etmelerinin bir sonucu. Gamalı kelimesi, silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak anlamına gelen kama kelimesinden geliyor. Köfte için ilginç bir isim olsa da İzmir-Ankara yolunu kullanan herkesin lezzetinden haberdar olup mola verdikleri bir yer.
İç kısmı 150, bahçe kısmı 300 kişi kapasiteli Gamalı Köftecisi’nin sahibi Şevki Atman, “Yaptığımız işi severek yapıyoruz, hizmet etmeye bayılıyoruz. İşimizin âşığıyız. Sevginin olduğu yerde başarı geliyor. Bir günlük değiliz. Allah izin verirse bunu çocuklarımız da devam ettirecek. Bu yol üzerindeki şubemiz altı yıldır var.” derken artık kaybolmaya yüz tutan esnaf kültürünün güzelliğini de hissettiriyor insana. Burada yediğim etlerin lezzetini anlatmaya kelimelerim yetersiz kalır. Ama ben yine de köfteden başlayayım anlatmaya. Köftenin içerisinde tuz dışında hiçbir katkı maddesi yok. Ancak et de sıradan bir et değil, aroması var. Aroması ise yine etin kendisinden oluşuyor. Çünkü içerisinde dananın butu, göğsü, sokumu, inciği, trançı, bonfilesi, gerdanı ve kaburgasının karışımı var. Buradan sunulan Gamalı köfte, altta sıcacık yağsız pide, üzeri yoğurtlu olan köfteden oluşuyor. Dileyen sade de yiyebiliyor. Ege Bölgesi’nin dağ köylerinden 220 kg.’ı geçmeyen serbest besi danasından elde edilen etlerle yapılan yemekler muhteşem. Hele bir çöp şiş kebabı var ki, böyle bir lezzeti hiçbir yerde tatmadım. Tadacağımı da sanmıyorum. Ağzınızın içinde müthiş bir aroma bırakarak adeta eriyor. Bir porsiyonu 22 şişten oluşan bu harika lezzeti mutlaka yol rotanıza ekleyerek tatmalısınız. Ayrıca yediğim sac kavurmanın lezzetine de birçok yerde rastlamadığınıza adım gibi eminim. Arzu eden, sac kavurmanın ciğerli ve tavuklusunu talep edebilir. Her bir menü 150 gr’lık porsiyonlardan oluşuyor, tavuk ve ciğer tava ise 200 gr. Sizi bilmem ama yolum İzmir tarafına her düştüğünde benim adresim belli…
Gamalı Köftecisi’nde bir sucuk var ki, dillere destan. Genelde dananın inciği, kapamada kullanılır ama burada incikten sucuk yapılıyor. Haftalık olarak üretilen sucuğun tadı muhteşem. Ancak lezzetini tam almak için kurumadan, yaşken yemelisiniz.
Bu nefis sucuğu dilerseniz kahvaltıda yiyebilirsiniz. Her sabah mekânda serpme kahvaltı mevcut.
Her gün mercimek, ezogelin, domates ve tavuk suyu olmak üzere dört çeşit nefis çorba çıkıyor. Sabah, öğle ve akşam içeceğiniz çorbalar her daim değişiyor.
19 kişinin çalıştığı Gamalı Köftecisi, sabah 08’den gece 24.00’e kadar yıl boyunca hep açık. Düğün ve toplu yemekler için ideal bir yer. Mekânın yan tarafı kiraz ağaçlarıyla dolu büyük bir bahçeye bakıyor.
Bu güzel yemeklerin üzerine tatlı olmaz mı? Çifte kavrulmuş ceviz ve tahinle kaplı Kemalpaşa ve sütlacı öneriyorum.
http://www.zaman.com.tr/cuma_uc-kusaktir-degismeyen-lezzet-gamali-koftecisi_1112402.html